Hatay KESK Şubeler Platformu ve Tüm Emekli-Sen Hatay Şubesi tarafından Antakya Köprü Başında basın açıklaması gerçekleştirildi.
Kitlesel katılımın olduğu basın açıklamasında memur ve emekliler hükümetin verdiği zammı pankartlar ve sloganlarla protesto etti.
KESK Şubeler Platformu adına Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, emekliler adına Tüm Emekli Sen Hatay Şube Başkanı Meryem Kılıç bierr konuşma yaptı.
Açıklamaya Samandağ Tüm Emekli-Sen temsilciliği yönetimi katılım gösterdi.
“NE TÜİK’ İN SAHTE ENFLASYON RAKAMI, NE DE İKTİDARIN SADAKA ZAMMI, İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR ÜCRET İSTİYORUZ!”
Basın açıklamasında ilk olarak Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş konuştu.  Tıraş, konuşmasında "Enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre enflasyon; aylık yüzde 1.18, altı aylık yüzde 15.4, yıllık yüzde 64.27 olmuştur. Yine TÜİK verilerine göre gıdada resmi enflasyon yıllık yüzde 77.87’ye, kira-konut enflasyonu ise yüzde 79.83’e ulaşmıştır.
Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) verilerine göre ise enflasyon aylık yüzde 5.18, yıllık yüzde 137.55 artmıştır.
Yaşanan gerçek hayata pahalılığının TÜİK tarafından açıklanan resmi rakamlar ile adeta bir kara delik gibi yutulmasına maalesef alıştık. Ancak açıklanan resmi enflasyon rakamları hepimize bir kez daha “Bu kadar da olmaz. İnsanın aklı ile bu kadar da dalga geçilmez” dedirtmiştir.
Buna rağmen Cumhurbaşkanı yandaş konfederasyonun "Sözleşmeliye Kadro Şöleni" programında kameraların karşısına geçmiş, büyük bir müjde veriyormuşçasına, kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 daha sonra da yüzde 5 olmak üzere toplam yüzde 30 artırılacağını açıklamıştır. 
Her şeyden önce bugün TÜİK tarafından açıklanan rakamlar iktidarın yıllardır sürdürdüğü yaşanan gerçek enflasyonu perdeleme, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışanın maaşını, ücretini düşük gösterme politikasının ürünüdür. 
Dolayısıyla iktidarın “enflasyonu düşürdük” açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret “müjdesinin” hiçbir karşılığı yoktur. 
Çünkü ne yazık ki tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu onlarca acı tecrübe ile öğrenmiştir. 
Yıllardır emeği ile geçim mücadelesi verenler başta olmak üzere halkın %99’u olarak TÜİK’in her verisinin sahte olduğunu biliyoruz. Gittikçe artan hayat pahalılığını iliklerimize kadar yaşamaya devam ediyoruz.  
Ülkeyi yönetenler bugüne kadar onlarca Ali Cengiz oyunu ile yaşadığımız gerçek enflasyonu gizlemeyi başardılar. Ama geldiğimiz noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek artık mümkün değildir. 
• Bugün öyle bir noktaya geldik ki ülkedeki her beş kişiden biri açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır. 
• Asgari ücretin açıklandığı 22 Aralık tarihinden bugüne geçen sadece 15günde A’dan Z’ye her şeye en az %25 zam yapılmıştır. 
• Vergi, harç ve cezalara yüzde 123’lük Yeniden Değerleme Oranında zam yapılmıştır. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgası hız kesmeden sürmektedir.  
• 20 yıl önce en düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerinde iken bugün her dört emekliden üçü 3 bin 500 TL gibi asgari ücretin yarısına bile ulaşmayan sefalet aylığı ile yaşam mücadelesi vermektedir.    
• Geriye kalan çalışanlar için ise Türkiye Asgari Ücretliler Ülkesine dönüştürülmüştür. Her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Bu kadar geniş bir kesime reva görülen asgari ücret ise son artışa rağmen daha ceplere bile girmeden açlık sınırı altında kalmıştır.
• 6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir. 
• Geldiğimiz noktada devlet dairelerine bile “bu işyerinde asgari ücret uygulanmaktadır” tabelaları asılmasına ramak kalmıştır.   
Saçma sapan resmi enflasyon rakamlarına göre yapılan maaş-ücret artışları ile her gün daha fazla yoksullaştırmaktan bıktık. 
 Bu sahte TÜİK rakamlarının üzerine eklenen birkaç puanın “refah payı” olarak yutturulmak istenmesinden artık bıktık. 
Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin yıllardır biriken kaybının çok daha fazla olduğunu sadece biz değil, tüm kamu emekçileri, tüm emekliler bilmektedir.   
• 20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada asgari ücretin altına inmiştir. 
• Asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerindedir. 
• Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir. 
•    Son bir yıldaki yüzde yüz artışa rağmen asgari ücret hem yaşanan gerçek enflasyonun hem de açlık sınırının altına inmiştir.  
Bunun için öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmalıdır. 
Öte yandan tüm kamu emekçileri ve emekliler bu artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etmiştir. 
Her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı “sıfır” zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. 
Kalıcı olan ise insanca yaşamaya yetecek bir ücret mücadelesidir. Bunun da yolu en düşük kamu emekçisinin gelirinin maaşında ve eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir. 
KESK olarak, iktidarlardan icazet beklemek yerine her zaman olduğu gibi insanca yaşamaya yetecek ücret için “HAK VERİLMEZ, MÜCADELE İLE ALINIR” şiarı ile tüm yurtta alanlarda olacağız. 
Tüm kamu emekçilerini ve emeklileri bugünün acil talebi olan,en az asgari ücret artışı talebine olduğu kadar,en temel talebimiz olan insanca yaşamaya yetecek yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebine sahip çıkmak için omuz omuza vermeye çağırıyoruz." dedi
KILIÇ: BİZLER İNSAN ONURUNA YAKIŞIR ÜCRET İSTİYORUZ
Ardından söz alan Kılıç “Bugün AKP iktidarının ve tek adam diktatörlüğünün biz emekliler ve çalışanlar ile alay eder gibi yapmış olduğu yüzdelik zamlara karşı sefalet zammını kabul etmediğimizi haykırmak için toplandık. Bizler Hatay emeklileri olarak %30’ luk zammı kabul etmiyor ve diyoruz ki AKP zammı al başına çal. Çarşıya, pazara, marketlere gidemiyoruz. İnsanca yaşayamıyoruz. Kira, doğalgaz, elektrik, gıda giderleri belimizi bükmüş durumdadır.
Ancak biz emeklilerin, çalışanların, işçi ve emekçilerin bu tablodan kurtulmamız için yüzdelik zamlara değil, kendi iktidarımıza ihtiyacımız vardır.
Bizler biliyoruz ki egemenler kaşıkla verip kepçeyle geri alacaktır. 
Bu nedenle güçlü bir şekilde örgütlenmemiz gerekmektedir. Emeklilerin örgütleri de kapatılmakta ve emekliler yok sayılmaktadır. Oysa 13 milyon emekli ve eklenen 2 milyon EYT’ li ciddi bir güçtür. Bu nedenle bizler örgütlü bir şekilde hesap sorabiliriz. Bunu hep birlikte başaracağız. 
Emekli maaşlarına 2022 yılı enflasyon farkı ve refah payı olarak açıklanan zam ne yazık ki beklentilerimizi karşılamadı.
En düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olmasını ve emeklilere seyyanen zam yapılmasını talep ettik. Talebimiz iktidar tarafından duyulmadı. Sefalete terk edildik. Bizler insan onuruna yakışır ücret istiyoruz. 
14 milyon emeklinin 5 milyonu açlık sınırının altında maaş almaktadır. Elbette bunun hesabını sandıkta soracağız. Ülkenin hazinesinden faizcilere, tefecilere, her ay on milyonlarca para aktaran iktidar, çalışanlarımızın ve emeklilerin haklarını gasp etmekte tüm toplumu yoksulluğa mahkum etmektedir. 
Gün birlik olma günüdür. Emekliler olarak yıllarca emek verdiğimiz emeğimizin karşılığını istiyoruz. Haklarımızı alıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Taleplerimizi yineliyoruz. 
-En düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerinde, en az 9000 TL olmalıdır.
-Sağlık kesintileri kaldırılmalıdır.
-Bütün emeklilere intibak yasası çıkarılmalıdır.
-Yılda 4 kez olmak üzere en az asgari ücret düzeyinde ikramiye verilmelidir.
-Emekli Sendikaları yok sayılmamalı, maaşlar belirlenirken masada olmalıdır.
Çağrımız bütün emeklileredir. Birleşirsek başarırız, birleşirsek kazanırız. Eşit, özgür, demokratik ve barış içerisinde yaşayacağımız bir Türkiye için mücadelemiz sürecek.” ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: TE Bilişim