Kilkya Nehir Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği Hatay şubesi adına Ayten Şah ve Fatma Yıldız seçmeli Arapça dersi tercih edilmesi için halka çağrıda bulundu. 
Yönetim Kurulu üyelerinden Fatma Yıldız, Ayten Şah Yaptıkları Açıklamada  “Her insan bir dil (lisan) içinde doğar; onunla büyür, düşünür,  konuşur, gelişir. Dil-düşünce eklentik bir ilinti halinde olur, kişinin düşüncesini ifade etmeye, çevresiyle sesli paylaşabilme yetisi olur. Çok dille konuşmak çoklu düşünmeye imkan sağlar. Dilin insanın düşün ve gündelik hayatına yansıması olur. Bu yüzden dilsel çeşitlilik korunması gereken bir kültürel miras olarak kabul edilir.
   Ana dilin korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere taşınması için seçmeli ders Arapça dersinin tercih  edilmesi olumlu olacaktır. Bu anlamda;  öğrencilerin ve velilerin doğru bilgilendirme yapılmadığı, başta öğretmenlerin ve okul idarelerinin öğrencileri ve velileri yanlış yönlendiren, küçük hesaplara giren eylemleri sonucu, Arapça dersinin seçilmemesi için dikte ettikleri durumlar olmaktadır. Küçük hesapların zafiyetleri yüzünden çocukların bu yönden gelişimine engel olunmasına vesile olmaktalar. Ana dilimize yönelik erozyona karşı bilinç geliştirmek her öğretmenin, veli'nin ve öğrencinin görevidir. Her halkın kendi kimliğini, geleneklerini ve kültürünü, ana dili ile sonraki kuşaklara ve geleceğe aktarılma bilinci geliştirilmesi ile mümkün olur.
   Baskılar ve yasaklarla başlayan "Arapça" dan uzaklaştırma projeleri, birkaç kuşak sonra yerini toplumdaki bireylerin gönüllü olarak kısmen de kanıksanmış bir durumda Arapça okuma -yazma- konuşmaya mesafeli durmasına vesile olduğunu görmekteyiz. Her platformda hak hukuktan konuşan bireyler  çocuklarının doğuştan gelen hakkı olan kimliğini, kültürünü, geleneklerini anadili Arapçayla öğrenmesine engel olmaktadır. Anadilini konuşabilen, okuyup yazabilen, öğrencilerin kültürünü, geleneklerini yaşarken her durumda saygılı ve ölçülü olduğunu görmekteyiz.
   Ekonomi, edebiyat, sanat, uluslararası ilişkiler nezdinde dünya genelinde Arapça okuma- yazma- konuşma bizlere büyük avantajlar sağladığını görmekteyiz. Her aileden, toplum nüfusunun emek kanadının yüzde 70'i emeğinin karşılığını daha iyi alabilmek için Ortadoğu'ya , emek göçüne katılmıştır. Bu durum yerelde kısmen nispi bir refah seviyesi yakalamaya, ayrıca ülke ekonomisine ciddi anlamda olumlu yansımaları olduğunu görmekteyiz. Toplum olarak çalışkan olduğumuzdan ve temelinde , Arapça dilini konuşabilmeye borçlu olduğumuzu unutmamak gerekir. Üniversite masraflarını orta doğuda çalışan babası, abisi, amcası olan gençler, gün gelip öğretmenlik yapmaya, okullarda idareciliğe başlamış. Arapça konuşabilen, yazıp okuyabilen, doktor, akademisyen, öğretmen, sanatçı, mühendisler yetiştirmeyi hedeflemelidir.
   Öğretmen ve okul idarelerine sesleniyoruz; babalarınız, amcalarınız, kuzenleriniz, Ortadoğu ülkelerinde düz işçi vasfıyla bizleri buraya kadar taşımayı başardılar. Sizlerde bu topluma olan vefa borcunuzu doktorluğunu, mühendisliğini, avukatlığını, öğretmenliğini, akademisyenliğini, müziğini, Arapçayla yapabilen bireyler yetiştirin. Unutmayın dünyada en çok konuşulan 7 dilden biri Arapçadır. Velilere ve öğrencilere seçmeli de olsa Arapça dersi tercih edilmesine ve sınıflar açılmasına yardımcı olarak vefa borcunuzu ödemeye başlayabilirsiniz.
  Unutmayın; modernizmde sürüklenen düşünceler, toplumsal değerlerimizi gönüllü bir şekilde parçalayan bir makine gibi rol almaktadır. Ana dilimiz Arapçaya ısrarla mesafeli kalmak, eğitiminin verilmesine engel olmaya çalışmak ta değerlerimizi parçalayan çarkın bir dişlisi gibidir. 5-6-7-ve 8. sınıflarda öğrencisi olan veliler , okulların açıldığı ilk gün öğleden önce bir dilekçeyle, okul idaresine seçmeli ders Arapça tercih edilmesi için uğramalarını, öğretmenlerin de bu konuda velilere yardımcı olmalarını önemle rica ediyoruz.”
 Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı 

Editör: TE Bilişim