Araştırmacı, Gazeteci- Yazar İsmail Zubari, Samandağ’ da geçmişten bugüne belediyelerin çözmesi gereken sorunların hala devam ediyor olmasının kaynağında yatan sebepleri ve çözüm önerilerini paylaştı.
Araştırmacı, Gazeteci- Yazar Zubari, yazı dizisi şeklinde kaleme aldığı paylaşımının ilkinde; Samandağ’ın uygulanan yanlış politikalar yüzünden katmerleşerek büyüyen sorunlarından biri olan su sorununa değiniyor.            
 Zubari paylaşımında "Bugün Samandağ özelinde bir şeyler yazmak istiyorum. Anlatacaklarım sadece geçmiş hataların tekrar hatırlatılması değildir. Günümüzde yaşanan ve akla hayale sığmayan basit sığ siyasetin bizi getirdiği acıklı halimizdir. Ve elbette çözüm önerilerimi dile getireceğim.
Sahte (Fake) ve gerçek hesaplardan anladığım kadarıyla Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Lütfü Savaş ve Samandağ Belediye Başkanı Sayın Refik Eryılmaz arasında tarifi zor bir soğukluk var. Hatta soğukluk kelimesi zayıf kalır. Yaşanan bazı olaylardan dolayı tam bir düşmanlık var görünüyor. Başlangıç sebebini tam bilmiyorum ama bu ayrılığın seçimlerden hemen sonra başladığı anlaşılıyor. 
Önce su sorununa bakalım. Samandağ coğrafi konumu nedeniyle aslında hiç su sıkıntısı çekmemesi gereken bir ilçe. Kuzeyde Musa Dağı ve genel olarak Kızıldağ, diğer tarafta güneyde Kel Dağı ve uzantıları bol su kaynaklarına sahip. Samandağ ovasının 3-5 metre altı su rezervleri ile dolu. Doğudaki Saman Dağı (Simon Manastırının olduğu dağ) bile su kaynakları açısından zengin. Batıda Akdeniz var. 
Şu anda çeşmelere verilen suyumuz Gerek Akçay ve gerekse Hıdırbey suyu cazibe yöntemiyle gelmekte, Hıdırbey suyunun azaldığı yaz aylarında arada bir çalıştırılan dinamolar var. 
Tüm bu zenginliklere rağmen yaz aylarında günlerce hatta haftalarca bir damla suyun akmadığı zamanlar yaşıyoruz. Hani diyeceğim ki var olan su kaynaklarını kessen yine su sorunu yaşanmaması lazım. Gel gör ki tam tersi, peki sebep?
Öncelikle şunu ifade edeyim. Şehir yönetmek bilgi, beceri ve donanımlı yetkin bir kadroyla mümkün. Günübirlik ihtiyaçların zorlamasıyla geçici önlemler almak şehir yönetmek değildir. Ancak uzun vadeli, planlı ve kararlı bir yöntem sorunları çözebilir. Su yönetimi büyükşehir uhdesine girmeden önceki Samandağ Belediye yöneticileri yetersiz, plansız ve işlevsiz siyasetle şehir yönettiklerini zannettiler. Toplantılarda, düğünlerde boy göstererek egolarını tatmin etmekle yetindiler. 30 yıl asbestli borulardan su verdiler. Asbestin insan sağlığına zararı ortaya çıkınca uzun yıllar görmezden geldiler. Sonra yeni bir şebeke ihalesi yapıldı. Tam sevinirken bir de baktık ki ancak atık suların kullanımına uygun plastik borular yığılmaya başlandı. Üstelik bu borular döşenirken bağlantı parçaları öylesine adi malzemeden yapılmıştı ki neredeyse her boru ya patladı yada su sızdırdı. Bunun üstüne borular döşenirken gerekli özen gösterilmeden, kazılardan çıkan taşlı çakıllı toprak olduğu gibi tekrar kapatıldı. Haliyle üstüne basınç gelince çoğu su borusu kırılıp suyun boşa akmasına neden oldu. Yönetmeliklere aykırı bu döşeme sistemini kim niye kontrol etmedi, belediye yönetimi buna nasıl izin verdi bilmiyorum. Ayyuka çıkan dedikodulara girmek istemiyorum. Nitekim oluşan sızıntılardan yollarımız delik deşik edildi yıllarca. Yapılan asfalt çalışmaları heba oldu. Oluşan zarar milletin cebinden çıktı. 
Ancak bazı yandaş ve yalaka takımları var ki memleket yansa sigarasını bu ateşten yakacak kadar arsızları var. 
Yazının okunabilirliği açısından fazla uzatmadan devamını yakında yazacağım. “ ifadelerine yer verdi.
 Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: TE Bilişim