Röportaj-Foto: Neslihan Sağaltıcı
Antakyalı Ortodokslar, Antakyalı Rum Ortodokslar, Arapça konuşan Rum Ortodokslar, Arap Ortodokslar, Arapça konuşan Hıristiyanlar, Arap dilli Doğu Ortodoksları, Nasrani, Mesihi ne derseniz deyin onlar içimizden, bizden, komşularımız, arkadaşlarımız, dostlarımız, kardeşlerimiz.
Anna Maria, Can, Emre Can, Ferit Yuhanna, Ketrin ve Mişel bir yıl önce              
unutulmaya yüz tutmuş kültürlerini ve adetlerini, yok olmakta olan dilleri ve hemen hemen hiç yazılmamış tarihlerini araştırmak, bulmak, büyütmek ve yaşatmak için yola çıktılar. Ve Nehna (Biz) platformunu kurdular. Nehna 15 Ekim’ de bir yaşını dolduruyor. Çok güzel işlere imza atarak ve büyüyerek yollarına devam ediyorlar. Hatta o kadar güzel büyüyorlar ki çok farklı kültürlerin bir arada yaşadığı Antakya coğrafyasını Alevi’si, Sünni’si, Ortodoks’u, Yahudi’ si, Ermeni’si, Arab’ı, Kürt’ü, Türk’ ü hepimizi kapsayan yani bizi tarihimizle, gelenek, göreneklerimizle, inançlarımızla, benzerliklerimiz, farklılıklarımızla ve hatta gastronomimizle bile ele alıyorlar.
Cemre Gazetesi olarak, hazır Samandağ’a gelmişken biz de Nehna kurucularından Ferit Yuhanna Tekbaş’a Nehna’ yı kurarken ki düşüncelerinden yola çıkarak bu bir yıllık süreci değerlendirmesini istedik. 
- Öncelikle Samandağ’a ve gazetemize hoş geldiniz.  Nehna olarak yola çıkalı bir yılı doldurdunuz. Daha önce sizinle yaptığımız ilk röportajımızda Antakya ve çevresindeki Ortodoks toplumunun kültürünü anlatmak ve bu topluluğun sesi olmak için yola çıktığınızı ifade etmiştiniz Nehna beklediğiniz etkiyi yarattı mı? Kurarken böyle bir etki yaratmasını bekliyor muydunuz? 
Ferit Yuhanna Tekbaş: Hoş bulduk, ilginiz için size ve gazetenize teşekkür ediyoruz. Nehna'nın kurucu üyeleriyle bu yolculuğa çıktığımızda, kültürümüzü tanıtmak ve cemaatimiz Antakya Ortodoksları içinde dünyanın dört bir yanına ulaşacak bir ağ oluşturmak istiyorduk. Ancak Hatay ve Türkiye'deki diğer topluluklarda böyle bir etki ve ilgi yaratmayı beklemiyorduk. Özellikle Hatay bölgesinde yaşayan Arap-Alevi kardeşlerimizin Nehna portalına olan ilgisi gerçekten beklemediğimiz kadar büyük. Daha sonra Süryani ve Ermeni kardeşlerimizin de Nehna'ya büyük bir ilgi ve destek gösterdiklerini belirtmek isterim.  Bu, cemaatimizin ve diğer cemaatlerin Nehna'nın Antakya Ortodokslarının sanal sesi olduğunu kabul ettiğini göstermektedir. 
- Nehna olarak bir yılda ne gibi çalışmalara imza attınız? 
Ferit Yuhanna Tekbaş:  Öncelikle isteğimiz sahip olduğumuz bu harika kültürü tanıtmak ve buna değinen güzel yazılar yayınlamaktı.  Sorunlarımızı diğer insanlarla paylaşmakla ilgiliydi. Bunu başarabildik diye düşünüyorum. Toplumumuzdaki liderlerle röportajlar yaptık ve sorunlarımızı medya dünyasına taşıdık.
İkinci amacımız ise 1900'lerin başında başlayan Ortodoksların Antakya'dan trajik göçü hakkında yazılar yayınlamaktı. Göç konusundaki makalelerimiz büyük ilgi gördü ve bunları devam ettirmek ve derinleştirmek istiyoruz.
İlk yılımızda kendimize Nehna yazarlarının çevresini genişletme hedefi koyduk. Bugün Ortodoks, Arap Alevi, Yahudi, Sünni gibi farklı etno/dinsel kökenden yazarlar platformumuzda kültürümüz hakkında yazıyor. Bundan gurur duyuyoruz, çünkü bu insanlar tek bir çatı altında aynı hedefler için birleşmiş durumdalar.
Tarihimiz hakkında da güzel makaleler yayınladık. Nehna portalının kurucularından Emre Can Dağlıoğlu'nun tarihçi olduğunu biliyorsunuz. Bu konuda kendisinin çok ciddi katkıları oldu. 
Bunun yanında Antakya ve çevresinden olan, ailesi ya da kendisi buradan olan ünlü ve tanınmış yüzlerle röportajlar gerçekleştirdik. Almanya'da ünlü haber spikeri Mitri Şirin ve dünya yıldızı caz müzisyeni Karsu'nun babası Alpaslan Dönmez’le konuştuk. Birçok sanal gazete bu röportajları yayınladı. Bu röportaj dizisine devam etmek istiyoruz.
En son projemiz Fotoğraf projesidir. Çok eski fotoğrafları dijital ortama aktardık, bölgedeki değerli fotoğrafçıların bizlerle paylaştıkları arşivlerini sosyal medyada yayınlamaya başladık. Genellikle 1900'lerin başından 1980'lere kadar olan bu eski fotoğrafları "Evvel Zaman İçinde Bizler" adlı bu fotoğraf projesinde web sitemize de taşıyacağız. Aslında, web sitemizde kalıcı olarak yer alacak sanal bir sergi sunmak istiyoruz. Bu projeyi önümüzdeki aylarda tamamlayacağız. Bu arada Fotoğraf arşivine sorunsuz bir şekilde ulaşmamızı sağlayan sevgili Bebeto Fotoğrafçılığa ve rahmetli amcam Filip Tekbaş'a (Foto Tarık) teşekkür ederiz.
- Nehna özel olarak Antakyalı Ortodoksların sesi olsa da içeriğine baktığımızda toplumun her kesiminden insanların sesini de yansıttığını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Ferit Yuhanna Tekbaş:  Hatay ve yakınlarında yaşayan bu insanların sadece kültürel olarak değil, dini ritüeller açısından da özellikle Hıristiyanlık ve Arap Aleviliği arasında pek çok ortak noktası var. Bu nedenle, bu toplumun güçlü yönlerinden faydalandık ve bunları Nehna'ya ve sanal dünyaya taşıdık, tıpkı normal hayatlarımızda olduğu gibi.
Bu ayın sonunda Almanya'nın Duisburg kentindeki "Halk Kongresi"nde konuşma yapmak üzere davet edildim.  Ancak orada Antakya Ortodoksları adına konuşmayacağım, konuşmam Arap Alevilerini tanıtma amacına hizmet edecektir.  Bu benim için büyük bir onur. Gerçek şu ki, sadece Antakya Ortodoksları için yazmak isteseydik bu mümkün olabilir miydi emin değilim.  Antakya Ortodoksları çevresinde beraber yaşadıkları topluluklarla beraber ortak bir kültüre sahip. Bu durumun da Nehna portalına bu şekilde yansıması çok doğal. 
- Nehna’yı kurarken ki beklerinizden yola çıkarak bugün geldiğiniz noktayı değerlendirir misiniz? 
Ferit Yuhanna Tekbaş: Daha önce de belirttiğim gibi beklentilerimiz çok yüksek değildi. Kendi toplumumuz hakkında yazmak istedik ama gerçek şu ki, diğer azınlık ve toplulukların Nehna'ya ilgisi bizimkinden çok daha fazla ve bu bizim için büyük bir sürpriz oldu ve mutlu etti.
- Nehna olarak ilerleyen zamanlar için ne gibi projeleriniz var? Bu projeler içerisinde Samandağ’a özel bir çalışmanız olacak mı?
Ferit Yuhanna Tekbaş:  Önümüzdeki yıl kendimize dernek olma hedefi koyduk, şimdi bu başarıya ulaşılıp ulaşılamayacağımızı göreceğiz. En azından bu prosedürü başlatacağız. Önümüzdeki sene yıl ortalarına doğru İstos Yayınlarından çıkacak olan Nehna’daki yazılarından derlenen bir kitap çıkaracağız.
Bu yıl Samandağ'da Evvel Temmuz Festivaline katıldık. Davet edilirse, gelecek yıl tekrar katılmayı umuyoruz. Ayrıca Hatay'da mı Samandağ'da mı bilmiyorum, bir etkinlik düzenlemek istiyoruz, belki Nehna'nın ikinci yaş gününü burada kutlayabiliriz. Biliyorsunuz bu sene İstanbul’da olan ekibimiz 15 Ekim’de Nehna’nın birinci yılı vesilesiyle Nostalji Kitap Kafe’de bir panel düzenliyor olacaklar. Nehna destekçileri ilgilenirlerse detaylar sosyal medya hesaplarımızda mevcut.
- Almanya’ dan Samandağ’a kısa bir süreliğine geldiğinizi biliyoruz. Bu kısa sürede bize de vakit ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ferit Yuhanna Tekbaş: Ben ve Nehna - arkadaşlarım adına sevgili Neslihan Hanım size ve Cemre Gazetesi ailesine ilginizden dolayı çok teşekkür ederiz.

Editör: TE Bilişim